Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Zıngırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zangırdamak
- Bütünü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi
- Evsaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vasıflar, Hususiyet, Seciye, Nitelikler, Ayırtlar
- İğrendirici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pis
- Alicenaplık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cömertlik, Şereflilik, Asalet
- Çökmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozgun, Göçük, Pinpon
- İkramiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödül, Mükâfat, Prim
- Bedesten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapalı Çarşı
- Salacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teneşir, Tabut
- Torba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Poşet
- Anma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yâd
- Nispetle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nispeten
- Hazırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedarik, Tedbir
- Uzaktan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahsen
- Kıtlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azlık, Kesat
- Fiksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapıntı, İmge, Kurgu
- Vitamin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gıda
- Aslında kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esasen
- Toplak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koleksiyon
- İfade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlatım, Tabir, Deyiş
- Nezir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adak
- Demokrasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halkçılık, El Erki, Demokratlık
- Üstlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklenmek, Kabullenmek, Taşımak
- Hayvan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılkı, Döngül
- Lütfeylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lütfetmek
- Sigar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Puro
- Mutemet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnal
- Hiper kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı
- Köhne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskimiş, Çağ Dışı, Kart, Püskü, Bakımsız
- Ne İçin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neden
- Rekabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme, Yarış, Yarışma, Önürdeşme, Önürdeşlik
- Lünet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlük
- Amansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsafsız, Acımasız
- İstihlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketim
- Nüsha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskı, Elyazması, Aynı, Benzer, Kopya, Reçete, Sayı, Suret
- Dilek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstek, Arzu, Murat, Temenni, Talep, İrade, Rica
- Fazladan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Caba
- İnhiraf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sapmak
- Zabıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutanak
- Mütemekkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşik
- Ansızın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birden, Birdenbire, Ani, Anide, Aniden, Ansız, Apansız, Apansızın, Dangadak, Defaten, Durup Dururken, Fücceten, Gürpedek, Larp, Larpadak, Patadak, Pattadak, Rappadak, Şakkadak, Şapadanak, Şappadak, Şırakkadak, Bedaheten, Fücceten, Nagehan, Vehleten, Gafleten, Ani Olarak, Nagehani, Hiç Beklenmedik Bir Anda
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü