Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Zühal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sekendiz, Satürn Venüs
- Saplanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak, Girmek, Sançmak
- Espas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralık
- Seviyesizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeysizlik
- Mümasil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzer
- Gömmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Batırmak, Defnetmek
- Tasarlayarak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taammüden
- Taya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dadı
- Mahpushane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Hapishane, Tutukevi
- Realizasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekleştirme, Kazanç Satışı
- Mücadele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşım, Mübareze, Savaş, Uğraş, Çatışma, Çaba, Uğraşma
- Nebat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitki
- Takviye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berkitmek, Desteklemek
- Düğme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapraz
- Pasif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tepkisiz, Edilgen, Çekingen, Durgun
- Yaşam Öyküsü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz Geçmiş
- Nükte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaka, Espri, İnce Anlam, Güzel Ve Şakalı Söz
- Görüşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarenlik Etmek, Sohbet Etmek; Ahbaplık Etmek; Müzakere Etmek
- Satıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayi, Tüccar, Esnaf
- Kodaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük
- Teşhir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göstermek, Sergilemek
- Süvari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlı, Eşkinci, Atlı Asker, Kaptan
- Sohbet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak
- Sükûn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk, Sükûnet, Dinme, Dinginlik, Devinimsizlik
- Mevkuf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutuklu
- Gedmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delmek
- İdeoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşüngü
- Hezen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dal, Değnek, Sopa
- Zamme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ötre
- Atıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tembel, Uyuşuk, İşsiz, Boş, Aylak, İşe Yaramaz, Etkisiz, Süreduran
- Revzen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pencere
- Süzme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saf
- Kaçınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Gocunmak, Kaçmak, İmtina Etmek
- Meşk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Egzersiz
- Kuvvetlice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuvvetli
- Belirlenmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muayyen
- Aşkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçkin, Üstün, Çok, Fazla
- İnzimam Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katılmak, Üstelemek
- Bilfiil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş Olarak, İş Edinerek, Gerçekten
- Üstenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteahhit
- Telefon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alısün, Çınka
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü