Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Zeybek Havası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeybek
- Degaje kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Geniş, Serbest
- İtibaren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlayarak
- İye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Malik, Sahip
- Fasile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Familya
- Gözenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pencere, Mesame, Ajur
- Şikâyetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanan, Yakınmacı
- Tahammül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, Kaldırmak, Katlanmak, Sabır, Dözüm, Götürüm
- Şart Şurt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kural
- Kazmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakketmek, Deşmek, Oymak
- Hararetlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlanmak, Coşmak, Kızışmak
- Tutuklu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevkuf
- Komut Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emir Vermek
- Eskort kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruma, Muhafız Takımı
- Sorum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sorumluluk, Durum, Mesele, Mesuliyet
- Kama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hançer, Takoz
- Plüralist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoğulcu
- Geçerlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüküm
- Doğrulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönelmek, Düzelmek, Kalkınmak, Kalkmak
- Ateizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrıtanımazlık
- Üryan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak
- Bobin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarımlık, Makara
- Dışarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşra
- Taşıyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haiz
- Pörsümemiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diri
- Dinme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükûnet
- Vokal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünlü, Sesli, Sessel
- Temizlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıtmak, Almak, Çalmak, Kazımak, Öldürmek, Tüketmek, Yok Etmek
- Çokça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Fazla
- Eriyik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahlul
- Yaprak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varak
- Raf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terek, Sergen
- Engel Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıkoymak, Çelmek, Göğüslemek, Menetmek, Önlemek
- Yave kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşboğazlık, Cefengiyat
- Çelimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıf, Güçsüz, Cüssesiz, Kuru, Sıska
- Yemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aş, Yemek Yeme, Yiyecek, Taam, Ekmek, Batmak, Çizmek, Dalamak, Delmek, Harcamak, Isırmak, Kemirmek, Lokma, Mahvetmek, Oymak, Tüketmek, Aşındırmak, Bitirmek
- Ateşlendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak
- Dertli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün, Hasta, Yanık, Yaralı
- Kamuoyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efkârıumumiye, Halkoyu
- Rezalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kepazelik, Maskaralık, Rezillik, Skandal, Laskaralık
- Efsun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyü, Sihir
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü