Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yırtıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahir, Vahşi, Müfteris
- Melike kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın Hükümdar, Padişah Karısı, Kraliçe
- Tavlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişmanlamak
- Durgun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durağan, Pasif, Sakin, Sessiz, Sütliman
- Martir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şehit
- Ustalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehliyet, İş, Maharet, Marifet
- Ok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dingil, Eksen
- Tekel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnhisar, Müstemleke, Monopol
- Dayanç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak, Sabır
- Cari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akan, Akar, Geçerli, Yürür, Yürürlükte Olan, Olagelen, Geçen
- Halk Avcılığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demagoji
- Kuyruklu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akrep
- Dayandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek
- Yasmık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mercimek
- Şirpençe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karaçıban
- Tepeden İnme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşırtıcı
- Muhasara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abluka, Kuşatma, Sarma, Çevirme
- Baskül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartı, Kantar
- Acil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tez, Süratli, İvedili, Hızlı, İvedi, Evgin, Müstacel, Gecikmez, Geciktirilemez, Ertelenemez
- Zayi Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybolmak, Yitmek
- Sözleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukavele Akdetmek
- Boğuntu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Vurgunculuk, İntikar, Solunum Zorluğu
- Medenilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygarlık
- Serseri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avare, Aylak, Başıboş, Kuşkulu, Hayta
- Zannetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanmak
- Sponsor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destekçi
- Müterakki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İleri, İlerici
- Özü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kendi
- Macera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serüven, Sergüzeşt, Avantür
- Andetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahdetmek
- Tirbuşon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burgu
- Dize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mısra
- Susamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşne
- Takat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derman, Güç, Hâl, Hız, Kuvvet, Mecal
- Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Bayılmak, Çevirmek, Dayamak, Görmek, Harcamak, Hasretmek, İletmek, Katmak, Lütfetmek, Ödemek, Satmak, Serpmek, Tespit Etmek, Uzatmak
- Yıkma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahrip
- Vaziyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Konum, Hâl, Tavır, Yer
- Özverili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fedakâr
- Külünk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapa, Kazma
- Pinpon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlı
- Alıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İktibas
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü