Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yülüme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıraş
- Bulunan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevcut
- Uyarlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tetabuk, Adapte, Adaptasyon
- Haleldar Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Sarsılmak
- Havsala kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Leğen, Kuş Kursağı, Anlama Ve Kavrama Yetisi
- Tutarık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sara
- Saz Şairi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ozan
- Meraklanan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütecessis
- Kotlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şifrelemek
- Kaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birçok, Ne Kadar, Niçe
- Entegre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümleşik, Bütünleşik
- Müessir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunaklı, Etkili, Sonuçlu; Etken, Etkin
- Erden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakire, El Sürülmemiş
- Gamze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batık
- Kargış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beddua, Telin, Lanet
- Işık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fer, Nur, Ziya, Şavk
- Zinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinç, Canlı, Dimdik, Diri, Gümrah, Sağlam
- Sokur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köstebek; Sönmüş
- Dil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar, Gönül, Lisan, Yürek
- Ramazan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oruç Ayı
- Evrim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekâmül, İnkılap
- Aksamayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dakik
- İşten Kaçmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaytarmak
- Tefevvuk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak
- Ölme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabız
- Zeval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabahat, Öğle, Sorumluluk, Suç, Bozulma, Yıkım, Son, Düşkünlük, Yok Olma, Yok Edilme
- Naziklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezaket
- Akılsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmaklık
- İnme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Felç, Nüzul, Sekte
- Çekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Asmak, Atmak, Dayanmak, Döşemek, Emmek, Germek, Giymek, İçmek, Kaldırmak, Katlanmak, Koymak, Öğütmek, Örtmek, Sarmak, Söylemek, Taşımak, Vurmak, Yollamak
- Değirmi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuvarlak
- Elektriklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkilemek
- Şaşırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sapıtmak, Şaşalamak, Şaşmak, Tanlamak, Hayret Etmek
- Kararlayarak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kararlama
- Çekin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakın
- Norm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgü, Genkural, Yerleşmiş Ölçü, Yasaya Uygun Durum
- Taraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cephe, Cihet, Kanat, Nazır, Semt, Veçhe, Yaka, Yan, Yer, Yön, Yöre, Yüz, Taman, Bölge,
Bölüm, Kat
- Oyalama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşgal
- Aşermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tiksinmek
- Görünüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünüş, Manzara, Zevahir
- Bunaltıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü