Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yöre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Civar, Etraf, Mahal, Muhit, Ön, Taraf, Çevre, Dolay
- Dırıltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme
- Kliklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıklamak
- Mazot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süt
- Punt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırsat
- Onma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İflah, Şifa
- Terzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikmen
- Kuldur Destesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çete, Şebeke
- Neoplazma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ur
- Denizköpüğü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lüle Taşı
- Tükenmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuz
- Mahmur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşuk, Baygın, Uykulu, Uyku Sersemi, Üzgün, Dalgın Bakışlı
- Yüksek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faik, Güçlü, Koca, Yüce
- Gamze Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıtmak
- Metris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti Tabya
- Vesikalık Fotoğraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vesika
- Arlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkılgan, Utangaç
- Tıfıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufak, Acemi, Toy
- Hüccet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahse Girmek
- Hicran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrılık, Ayrılma, Ayrılık Acısı
- Erkeklik Organı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamış
- Etkili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Canlı, Dokunaklı, Güçlü, Keskin, Kuvvetli, Müessir, Tesirli, Yanık, Yüksek
- Şişik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarık, Şiş
- Paha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değer, Eder, Fiyat, Karşılık, Kıymet
- Irgamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranmak
- Murabahacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tefeci
- Beygir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı At
- Atışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartışmak, Münakaşa Etmek
- Yufka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Katlama, Zayıf
- Travma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuruk, Sarsıntı
- Pantolon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şalvar
- Yalabımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıldamak, Parıldamak, Parlamak
- Yazıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kitabe, Hatıra
- Makbere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanduka
- Halk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahali, El, Kamu, Folk
- Kaba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görgüsüz, Özensiz, Abullabut, Çirkin, Ham, Hantal, Kabak, Kalas, Kötü, Köylü, Nadan, Yoğun, Yoz, Sakil
- Kalpak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Külah, Papak
- Tenzilatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirimsiz
- Gemlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tersane
- Doğan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızılkuş, Terlan
- Emsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzer, Eş, Yaşıt, Eşit, Denk, Numune, Örnek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü