Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yaşayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlı
- Kumla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geniş Kumsal, Plaj
- Zulmetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıymak, Eziyet Etmek, İşkence Etmek
- Tıpçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıkbilimci
- Yazıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kitabe, Hatıra
- Zırhlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savutlu, Koruyuculu
- Forslu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü
- Bitek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimli (toprak), Mümbit
- Parasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedava, Hasta, Yoksul, Beleş, Züğürt
- Muallimlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğretmenlik, Bilimcilik
- Kıyaslamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak, Mukayese Etmek, Oranlamak, Salıştırmak
- Tecavüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saldırı, Sarkıntılık, Sataşma, Geçme, Aşma, Çatma
- Sıkıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komprime; Düşük
- İç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağırsak, Ciğer, Dahil, Karın, Kucak, Mide, Muhteva, Sine, Yürek
- Kaldırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kriko
- Hırsızca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğruca
- Üçkâğıtçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kartbasan, Kumarbaz, Leylaç
- Yasak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel, Memnuiyet, Memnu, Haram, Ambargo, Kadağan, Yok
- Eksperyans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneyim
- Heder Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılığını Alamamak, Boşa Gitmek, Ziyan Olmak
- Hüküm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Egemenlik, Etki, Hız, Karar, Önem, Şiddet, Yargı
- Yarayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarar
- İktiran Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erişmek, Ulaşmak
- Ayar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dakiklik, Değer, Derece, Köklenme
- Self Servis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçal
- Şaşırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sapıtmak, Şaşalamak, Şaşmak, Tanlamak, Hayret Etmek
- Gizem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar, Sır
- Mülaki Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buluşmak, Kavuşmak
- Ütülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybetmek
- Sese Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oylamak
- Kontrol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetçi, Denetim, Muayene, Nezaret, Yoklama, Denetleme
- Gestalt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Boy, Durum, Yapı
- Şahsi Vesika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimlik
- Çokluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cem, Çoğul, Çoğunluk, Deniz, Ekseriyet, Galebe, Kesafet, Yağmur, Çok Kez, Çoğun, Ekseriya
- Danışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muvazaa
- Müteveffa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölü
- Mahfuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korunmuş, Saklanmış, Saklı, Korunaklı
- Kliring kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takas
- Peydahlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşmak
- Uğru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yol; Hırsız
- Âmâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görme Engelli, Kör
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü