Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yanardağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Volkan
- Moren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşlaşma
- Alakalandırılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koordinasyon
- İstimzaç Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sormak
- Kaldırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Aşırmak, Atamak, Çalmak, Çekmek, Feshetmek, Katlanmak, Lağvetmek, Saklamak, Sıyırmak, Taşımak, Tayin Etmek, Toplamak, Yakışmak
- Denetleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetim, Kontrol, Murakabe, Teftiş
- Son kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıbet, Geri, Hudut, Nihai, Nihayet, Olanca, Ölüm, Sınır, Uç, Bitim, Etene
- Çin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hıtay
- Hatırlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anımsatmak, Uyarmak, İhtar Etmek, Deşmek, Okşamak, Söylemek
- Çevrilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek
- Çaput kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bez, Cındır, Eski, Paçavra
- Zikrolunan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezkûr
- Kuvvet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilek, Cebir, Fer, Güç, Hâl, Ker, Mecal, Nüfuz, Şiddet, Takat, Zor, Yetke, Erk, Tahammül, Mukavemet
- Delidolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patavatsız
- Bencilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hodpesentlik
- Büyük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aka, Geniş, Yetişkin, Önemli, Ülken, Makro, Çok, Koca, Kocaman, Kodaman, Muhteşem, Yüce
- Göstermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak, Benzemek, Çıkarmak, İşaret Etmek, Tayin Etmek
- Ganimet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talan
- Delgeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delecek, Deşikaçan, Zımba
- Menopoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âdetten Kesilme, Yaş Dönümü, Âdetgörmezlik
- Haz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Lezzet, Zevk, Hoşlanma
- Maznun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanık
- Alaylı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkemli, Gösterişli, Müstehzi
- Tevakki Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Sakınmak
- Dideban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekçi, Gözcü, Nöbetçi
- Formen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ustabaşı
- Geri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Arka, Art, Geçmiş, Geri Kalmış, Mazi, Son, Sonuç, Alt Taraf, Mabait
- Alt Bölüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrım
- Medet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmdat, Yardım
- Hempa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Omuzdaş
- Vızıldanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak, Yakınmak
- Haksızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülevsizlik, Mağduriyet
- Seks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cinsiyet
- Mesnet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Dayanak, İstinat, Makam, Mevki, Orun
- Fıtraten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaradılıştan
- Birisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biri
- Kaldırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kriko
- Şakkadak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Sunucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takdimci
- İhtizaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titreşim
- Yalnızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahşet, Kimsesizlik, Issızlık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü