Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Vızıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlamak, Sızlanmak
- Zarf Fiil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulaç, Belirteç Eylem
- Soğutmaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğutucu
- Normatif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuralcı
- Turunçgiller kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Narenciye
- Zevahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünüm, Görünüş
- Asimetri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakışımsızlık
- Seslenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağırmak, Çığırmak, Haykırmak, Ünlemek, Hitap Etmek
- Billurlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kristalleşmek, Netlik Kazanmak, Tebellür Etmek
- Saptama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tespit
- Kapılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek, Müncezip Olmak
- Şirk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeriklik
- Erkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İleri Gelenler, Üstler, Büyükler, Kurallar, Yol, Yöntem, Temeller, Esaslar
- Musahabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Konuşma, Mülakat, Söyleşi
- Beceriksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hünersiz, Maharetsiz, Çalpa, Âciz, Amatör
- Saçma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yersiz, Boş, Neşir, Absürt
- Nü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak
- İşaret Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göstermek
- Yontmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek, Tıraşlamak
- Kabul Yeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Resepsiyon
- Presleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıştırma
- İnsanperver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsancıl
- Kaşındırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isırmak, Yemek
- Manzara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Görüntü, Görünüm, Görünüş
- Tutu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rehin, İpotek
- Sabreylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabretmek
- Mağrip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batı
- Keçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnatçılık
- Afaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereksiz, Önemsiz, Hayali
- Köşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tun, Bucak, Çene, İbik, Künç, Zaviye, Kuytu, Tenha, Ücra, Korner
- Aşikâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Apaçık, Sarih, Açık, Belli, Meydanda, Besbelli Olan, Ortada Olan, Gizli Olmayan, Mahsus
- Envestisman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatırım
- Memul Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Ummak
- Planet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezegen
- Yetersiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dar, Yoksul
- Batarya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pil
- Duraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaide
- Abartı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mübalağa
- Peyda Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak
- Sekmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basamak, Tabure
- Katılaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sertleşmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü