Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Uyarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürtmek, Haberdarlık Etmek
- Hikâyeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öykücü
- Ahşap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kereste, Tahta
- Yazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayfiye
- Yıldıramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parıldamak
- Alperen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derviş, Mücahit
- Adına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesabına, Namına, Yerine
- Oba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çadır, El, Ova, Yazı
- Onursuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haysiyetsiz, Şerefsiz
- Oğunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bihuş Olmak
- Atmosfer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buğuyuvar, Gazyuvarı, Havayuvarı, Hava
- Süngüç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sere
- Hemşehrilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memleketlilik, İldeşlik, Bölgedeş
- Toygan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğan
- Sungu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Armağan, Takdime
- Bıkkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usanmış, Bezmiş, Yanık
- Baresinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakkında
- Kurtarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Halas Etmek, İdare Etmek, Tüketmek
- Cumhur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halk, Topluluk
- Sarkınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak
- Köşker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemenici, Ayakkabı Tamircisi
- Sadasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ker
- Uyuşmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşuk
- Ambargo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engelleyim, Yasal Yasak
- Celep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çodar, Maldar
- Tefekkür Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünmek
- Yer Yuvarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünya, Yerküre
- Parabol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katı Mükai
- Öldürülen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maktul
- Amcazade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amcaoğlu
- Veca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı
- Akıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek
- Müsademe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Vuruşma
- Bunaltıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır
- Müsekkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatıştırıcı
- Daru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlaç
- Yaraşırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Liyakat
- Ehemmiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önem
- Fıslamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fısıldamak
- Kabine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hela, Hükûmet, Bakanlar Kurulu
- Harap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkık, Bitkin, Laçka, Perişan, Viran, Yorgun
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü