Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Hamı, Hepsi, Kül, Tam, Tamam, Tümsek, Topu
- Bozdurtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozdurmak
- Patlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeşermek
- Pişmanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nedamet, Yeringenlik, İldimlik
- Devasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz
- Kötek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baston, Dayak, Sopa
- Filozof kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce Bilimci, Felsefeci, Feylesof, Düşünür
- Yayım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşriyat, Neşir
- Afur Tafur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalım
- Çimme Tumanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mayo
- Gerçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aslında, Vakıa, Her Ne Kadar
- Sorutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek
- Vedre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Helke
- Cife kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğrenç, Leş
- İstifçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığımcı
- Dopdolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hıncahınç
- Meme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göğüs
- Çekince kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahzur; Rezerv, İhtiraz
- Köy Muhtarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhtar
- Patolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş
- Soy Ağacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şecere
- Müfredat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönerge, Birimler, Ayrıntılar
- Muhataralı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tehlikeli
- Hakir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Keyfiyetsiz, Hor, Adi, Aşağı Görülen, Saygı Değmez, Yalımsız
- Baş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafa, Ser, Başlangıç, Çıban, Esas, Kelle, Saksı, Temel
- Ertelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geciktirmek, Tehir, Atmak, Savsaklamak, Sonraya Saklamak
- Makaslamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayırtmak, Kesmek
- El İşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşleme
- Nalbur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırdavatçı
- Avangart kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öncü
- Emirname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyrultu
- Dâhiliyeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç sayrılıkları Uzmanı, İçselci
- Camış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manda
- Bir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir Tek, Aynı, Müşterek, Yalnız, Eşit, Ancak, Benzer, Eş, Sadece, Tek, Vahit
- Pitoresk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedizlik
- Güldeste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçki, Buket, Antoloji
- Semirtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek
- Alan Talan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
- Onurlandırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şereflendirme
- Canhıraş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Üzücü, Yürek Paralayan, İç Acıtan, Kulak Tırmalayan, Tüyler Ürpertici
- Sermaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapital, Konu, Servet, Varlık, Anamal, Başmal, Anapara
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü