Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tekabül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık Olma, Karşılama
- Rücu Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıtmak
- Akılsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşüncesiz, Şaşkın
- Medlul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlam
- Kibarlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncelmek
- Moruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlı, Baba, İhtiyar, Koca
- Boylu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Endamlı, Uzun Boylu, Boylu Boslu
- Döşekçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Minder, Şilte
- Gururlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övünmek, Kibirlenmek, Caka Satmak, Kasıntılanmak, Büyüklenmek, Kabarmak, Şişmek
- Bertik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çürük, Yara
- Iskatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezarlık Dilencisi
- Öd Kesesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Safra Kesesi
- Koşul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şart
- Pılı Pırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski Eşya, Eşya
- Çobanyıldızı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çulpan, Venüs
- Yenmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muzaffer, Yenik
- Güz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Payiz, Sonbahar, Hazan
- Konuksever kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Misafirperver, Mükrim
- İmansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnançsız, Acımasız
- Saklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafaza Etmek, Örtbas Etmek, Gizlemek, Saklı Tutmak, Alıkoymak, Ayırmak, Bırakmak, Esirgemek, Gizletmek, Kaldırmak, Korumak, Örtmek, Tutmak
- Farenjit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yutak Yangısı
- Hâsılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısacası, Hülasa, Sözün Kısası, İşin Sonu
- Gayretli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalışkan, Azimli, Çabalı
- Makûs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğursuz, Kötü, Ters
- Müstamel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski
- Huluskâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, İçten, Şakşakçı
- Krizantem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasımpatı
- Aut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış
- Lengitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savsaklamak
- Prestij kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtibar, Saygınlık
- Tansık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mucize, Şaşırtıcı, Doğaüstü Olgu
- Huzurevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erinçevi, Kocalar Evi
- İstirahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinlenmek, Tatil, Rahat Etme
- Serinleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serinlemek
- Çevirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeviri Yapmak, Döndürmek, İdare Etmek, İhata Etmek, Kuşatmak, Muhasaraya Almak, Sarmak, Tercüme Etmek, Vermek, Yönetmek
- Tetkik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnceleme
- Yuvarlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek, Gitmek
- Hak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adalet, Doğru, Doğruluk, Gerçek, Hukuk, Kazanç, Kazı, Pay, Tüze
- Parçalanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yırtık
- Pürüzlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık
- Nedamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pişmanlık, Yerinme
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü