Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Suç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cürüm, Hata, Kabahat
- Bakı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teftiş, Fal
- Eskimiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yırtık
- Değişmeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karar
- Terbiyesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitimsiz, Görgüsüz
- Takdir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beğenme, Yazgı, Değer Verme, Önemseme
- Yücelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükselmek
- Minval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Tarz, Yol
- Leffetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçine Sokmak, İliştirmek
- Azap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Ezinç, Büyük Sıkıntı, Emge, Eza, Cefa, Eziyet, İşkence
- Gizci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaşıt, Casus
- Sonbahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güz, Payiz
- Mahcup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utangaç, Sıkılgan
- Unutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak, Bırakmak, Çıkmak
- Seferberlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş Birliği
- Liberal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoşgörülü, Erkinci
- Yorgun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitap, Bitkin, Halsiz, Harap, Turşu
- İpek Böceği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barama Kurdu
- Re'sen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Danışmaksızın, Açıklamaksızın
- Aşevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lokanta, Aşçı, Aşhane, Mutfak, Aş Ocağı, Yemekhane
- İzmihlal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökme
- Debriyaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavrama
- Çöküntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökme, Enkaz, Göçük, Kriz, Teressübat, Depresyon
- Tek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Biricik, Birlik, Hiç, Hiçbir, Salt, Sessiz, Tekil, Tenha, Uslu, Vahit, Yegâne, Yalnız, Yalnızca, Sadece
- Akındırık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Reçine
- Son Teşrin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasım
- Lakap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takma Ad, Müstear
- Bir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir Tek, Aynı, Müşterek, Yalnız, Eşit, Ancak, Benzer, Eş, Sadece, Tek, Vahit
- Görüntülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekran
- Adavet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmanlık, Husumet
- İbare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözce
- Tokmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapı Zengi
- Kem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Eksik, Noksan, Fena
- Zahiren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünüşçe, Görünüşe Göre, Şeklen
- Sınaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zanaat
- Bende kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kul, Köle
- Fellah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiftçi
- Kıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayak, Bacak, Dip, Küfe
- Sesteş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş Sesli
- Simültanör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilmaç
- Terzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikmen
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü