Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Selim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürüst, Doğru, Kusursuz
- Mecal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derman, Dinçlik, Güç, Kuvvet, Takat
- Mantıki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mantıklı
- Sticker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkartma
- Strüktür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapı
- Lâtife kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıkra, Şaka
- Dış İşleri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haricî İşler, Hariciye
- Zamanlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesaplamak, Nazara Almak
- Verizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğruculuk
- İlgilenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alakalanmak, Bakmak
- Galsame kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solungaç
- Pinek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tünek
- Revolver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Altıpatlar
- Bakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aramak, Beslemek, Denemek, Görmek, Gözetmek, İlgilenmek, İncelemek, Karışmak, Korumak, Seyretmek, Uğraşmak
- Bozuntu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döküntü
- Salim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esen, Sağlam, Sakin
- Sanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bellemek, Bilmek, Ummak, Zannetmek, Tahmin Etmek
- Sürek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devam Eden; Sürü; Hızlı Süren, Hızlı Giden
- Berrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duru, Aydınlık, Açık, Temiz, Dupduru, Şeffaf
- Emmi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amca
- Lodos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güney, Boz Yel, Ak Yel
- Değişmeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karar
- Dayanacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durak
- Pintilik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısmak
- Lanetleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telin
- Koşam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avuç
- Besbeter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daha Beter
- Sertlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sertleşmek
- Mamur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayındır
- Çör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalık; Şeytan; Diken
- Üslupçu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçemci
- Kasap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hunhar
- Avlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakalamak, Tutmak, Kandırmak, Aldatmak
- Yeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiyecek
- Örgen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Organ, Uzuv
- Nallamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takavlamak, Öldürmek
- Parça Pürçük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az
- Uyarma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtar, İkaz, İrşat, Tembih
- Hahiş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakarmak
- Asri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Modern, Çağdaş, Çağcıl
- Klostrofobi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapalı Yer Ürküsü
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü