Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sataşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarkıntılık
- Sarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solgun, Soluk
- Sülf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kükürt
- Tasvip Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beğenmek
- Akur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuduz
- Jüpiter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erendiz, Müşteri
- Şecaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğitlik, Yüreklilik
- Mürşit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılavuz, Rehber
- İlişkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ait, Bağlı, İlişik, Değişli, İlgili, Değgin, Merbut, Müteallik, Münasebettar
- Kifayetlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetinmek
- Lokanta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşçı, Aşhane, Restoran
- Savsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savsaklamak, Sermek
- Ufo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçan Teğre
- Zayi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıp, Yitik, Boş, Yararsız
- Derk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Algılamak, Anlamak, Kavramak
- Takriben kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşağı Yukarı, Yaklaşık
- Aleyhtar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşıt
- Kazara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilmeden, Gözlenilmeden, Rastgele, Tesadüfen, Yanlışlıkla, Kazaen, Rastgele
- Zımbalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürmek
- Kutsama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takdis
- Hükûmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İktidar
- Klasifikasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölümleme
- Dakika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı An, Zaman
- Korluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mangal
- Açmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Beğenmek, Boşaltmak, Çözmek, Fethetmek, Yapmak, Yarmak, Yazmak
- Peyzaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünüm
- Dağıtıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müvezzi; Distribütör
- Yönetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdare Etmek, Tedvir Etmek, Çevirmek, Kullanmak
- Kâğıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pusula, Tezkere
- Yalvarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakarmak
- Tutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Alıkoymak, Avlamak, Bağlamak, Başlamak, Beğenmek, Benimsemek, Bürümek, Girişmek, İzlemek, Kalmak, Kaplamak, Kapmak, Kavramak, Kullanmak, Müdafaa Etmek, Saklamak, Sarmak, Saymak, Sunmak, Taraftar Olmak, Tutuklamak, Uğramak, Ulaşmak, Varmak, Yakalamak, Yapışmak, Yapmak, Yenmek, Yönelmek, Zapt Etmek
- Ussal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rasyonel, Akli, Makul
- Hemşehri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memleketli, İldeş, Bölgedeş
- Eğretileme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstiare
- Yükseköğretim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ali Tahsil
- Kavgalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dargın
- Kıyıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaddar
- Fasikül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cüz
- Kedersiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acısız, Tasasız
- Mahrukat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakıt
- Bakanlar Kurulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hükûmet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü