Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sarıkız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar, İnek
- Saflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Safiyet
- İlkel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gayri Medeni, Barbar, En Adi, İptidai, Primitif
- Müstenkif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekimser
- Alın Yazısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talih, Mukadderat, Yazgı, Kader, Baht, Talih
- Mahcup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utangaç, Sıkılgan
- Kasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sandık
- İzbandut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhyan, Korkutucu
- Ayırt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fark, Nüans
- O Zaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı O Vakit, Onda
- Ortak Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katılmak
- Küskün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dargın, Gücenik, Muğber
- Rıza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsteme, İstek, Onaşma, İzin, Olur
- Lokmanruhu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eter
- İflah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtuluş, Onma, Halas Olma
- Aksakal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ermiş, Evliya
- Dumağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezle, İngin, Zukam, Nevazil
- Ruhsat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzin, Müsaade
- Yom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğur, İyi Talih; İyi Haber
- Sakit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Susmuş, Müsterih, Sessiz, Sütliman
- Koşu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşun
- Serçin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçme, Baş Boy
- Lalüebkem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilsiz
- Tersine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksine, Aykırı, Bilakis
- Aylak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avare, Serseri, İşsiz, Boş Gezen
- Köpyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehram, Piramit
- Veçhe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semt, Taraf, Yön
- Gut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damla Hastalığı, Nıkris
- Aklaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağarmak, Beyazlaşmak
- Gömü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Define
- Şandellemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırtmak
- Ambargo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engelleyim, Yasal Yasak
- Suna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkek Ördek
- Tutarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rabıta, Uygunluk
- Katalog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizit, Fihrist, Yayınevi
- Üzünç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü
- Takatuka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Patırtı; Takoz; Kül Çanağı
- Oluş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşekkül, Vuku, Tekevvün
- Kirletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batırmak, Becermek, Lekelemek, Pislemek
- Zümre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölük, Takım, Grup, Camia, Cins, Topluluk, Tür
- Abırsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepsizlik, Hayasızlık, Utanmazlık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü