Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sabırsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayançsız, Çıdamsız, İvecen, Aceleci
- İstibdat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskı, Zorbalık, Sınırsız Monarii, Despotluk, Keyfe Bağlı Yönetim
- Ekolojik Ortam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre
- Şakayık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelincik
- Hab kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyku
- Uyumamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyanık
- Kısım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Hisse, Bölük, Kesim, Kol, Fasıl, Hizip, Parça, Takım
- Sarkaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kevgir, Rakkas, Pandül
- Sabaha Kadar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seherecen
- Nefha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esinti
- Kaşkariko kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolap, Düzen, Oyun, Yalan
- Asamble kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurul, Meclis
- Konuşmama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükût
- Nekes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cimri, Eli Sıkı
- Muhterem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hürmetli, Saygıdeğer, Sayın
- Kayın Peder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynata
- Sıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzmek, Zorlamak
- Sis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buğu
- Mikroplanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirlenmek
- Büyülemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayran Bırakmak, Efsunlamak, Cadılamak, Sihirlemek, Teshir Etmek
- Yeleç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havadar
- Heykelcilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heykeltıraşlık
- İstimzaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoklama
- Sağlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahip Olmak, Bulmak, Çıkarmak, Elde Etmek, Getirmek, Hazırlamak, Kurmak, Temin Etmek, Uydurmak
- Küçücük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufacık
- Camekan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sergen, Vitrin, Camlık , Göstermelik, Gözlük
- Evre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Basamak, Merhale, Mertebe, Safha, Faz
- Cüsse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gövde, Yapı
- Kuzguni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara
- Mürebbiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitmen, Dadı
- Çevrim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devir, Devre
- Çözümlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahlil Etmek, Analiz Etmek
- Bir Cür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdeş
- Nöbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defa, İş, Kez, Sıra, Keşik, Kezik, Gezek, Yüksek Ateş
- Azat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azletmek
- Özerk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsız, Muhtar, Muhtariyetlik, Otonom
- Ezinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azap
- Kalaba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalabalık
- Karşı Durmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnmek, Göğüslemek
- Müfettiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetmen, Teftiş Eden, Denetçi, Bakman
- Pay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hak, Hisse, Üleş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü