Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Rabıta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Bağ, Bağlantı, Düzen, İlgi, İlişki, Komünikasyon, Sıra, Ulaşım, Tutarlık
- Aşağılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Alçak, Bayağı, Pespaye, Rezil, Süfli, Değersiz
- Yıkık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harap, Tufeyli, Viran, Ören
- Aksetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankılanmak, Ulaşmak, Vurmak, Yansımak
- Kök Salmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturmuş
- Fevvare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıskiye
- Tescil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazma, Kütüğe Geçirme
- İpek Böceği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barama Kurdu
- Tenezzül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Layık Bilmek, Layık Görmek
- Görmemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyumak
- Çekin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakın
- Yöre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Civar, Etraf, Mahal, Muhit, Ön, Taraf, Çevre, Dolay
- Kengi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyatik, Romatizma
- Kıvrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atik, Derli Toplu, Aceleci, Canlı, Güzel, Şık, Yakışıklı, Hareketli, Becerikli
- Termik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isıl
- Militarizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süerselcilik
- Bombe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişkinlik, Kabarıklık, Tümsekli, Çıkıntı
- Tefekkür Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünmek
- Nispetle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nispeten
- Haberler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salıklar, İstihbarat
- Ölgün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solmuş
- Keman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yay
- Kanunvericilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasama
- İz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alamet, Bulaşık, Çığır, Delalet, Emare, Eser, Kanıt, Nişan, Yer, İm
- Tazminat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödence
- Maya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cevher, Damızlık, Hamur, Tıynet, Yatırım
- Belirlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saptamak, Tayin Etmek, Tanımlamak, Sınırlamak, Daraltmak, Muayyen Etmek, Tespit Etmek, Yakalamak
- Ağlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak, Viyaklamak, Yakınmak
- Hükmetme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahakküm
- Hırıltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavga
- Teslim Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Devretmek, Terk Etmek
- Mufassal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntılı
- Büğet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bent, Akarsu Birikintisi, Gölcük
- Kıyı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kenar, Sahil, Kumsal, Kırak, Yaka
- Hükûmet Merkezi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkent
- Mürai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkiyüzlü, Alabık
- Tamamlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Olmak
- Peşkeş Çekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peşkeş Etmek
- Polifoni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çokses
- Razı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun Bulan, Benimseyen, İsteyen, Onaşmış, Onaşık
- Miskin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşuk, Mıymıntı, Âciz, Zavallı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü