Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Pörsümüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Porsuk
- Konuşamayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilsiz
- Çelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Polat
- Kalem Erbabı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazar
- Asilik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkaldırmak
- Kıvırcık Koyun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvırcık
- Etsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuru, Sıska, Zayıf
- Katran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zift
- Düzengâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ova
- Format kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Boyut
- Kundura kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakkabı
- Dinginlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk, Sükûnet
- Sabitlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikrar
- Maiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erdem, Bilelik, Hoşuntu, El Altı
- Tüzük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nizamname
- Safderun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saf
- Lehimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynakçı
- Savt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ses
- Malumat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, Veri, Sorak
- Musallat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tebelleş
- İhracat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış satım
- Deveran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşım, Dönme
- Şerif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutsal, Soylu, Temiz
- Ruba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giyecek, Giysi
- Anlayış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, İzan, Zihniyet, Müsamaha, Telakki, Zeka, Feraset, Tolerans, Beyin, Hesap, İdrak, İhata, İş, Mezhep, Ufuk, Zihin
- Rezerv kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, İhtiyat, Yedek, Saklanmış, Biriktirilmiş, Henüz İşletilmemiş
- Evvel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş, İlk, Kabak, Önce, Önceki
- Kişmiri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekici, Esmer
- Rıza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsteme, İstek, Onaşma, İzin, Olur
- Sadeleştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalınlaştırmak
- Bahadır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahraman, Yiğit, Batur, Alp
- Süslemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezemek
- Parapet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küpeşte
- Hars kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekin, Kültür, Tarla Sürme
- Mülayemet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşaklık
- Taravetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körpe, Taze
- Taşınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Göçmek, Kalkmak, Nakledilmek
- İhtilal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devrim, Kargaşa, Ayaklanma, Köklü Değişim
- Fukara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derviş, Fakir, Kembağal, Yoksul, Zavallı
- Subjektif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öznel
- Ciddi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Gerçek, Salmaklı, Tehlikeli, Endişe Veren, Ağır, Vahim, Kritik, Gülmeyen, Güvenilir, Sağlam, Önemli, Vahim, Vakur, Veznin
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü