Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Posta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulak, Defa, Kez, Kol, Sefer, Takım, Vardiya, Gönderi
- Emniyetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvenlikli, Emin, Güvenilir
- Yapışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarılmak, Sataşmak, Tutmak, Musallat Olmak
- Söküotu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tavşancılotu
- Hekim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doktor, Tabip, Sagan, Atasagun, Otacı, Sağbilge
- Çözme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hal
- Organize Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgütlemek
- Yumuşamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vıcık Vıcık
- Çağlayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şelale, Çavlan, Çağlar
- Nahiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölge, Bucak, Kamun
- Dersiz Topsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
- Hükümranlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hâkimiyet
- Hislenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulanmak
- İbret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğreti, Örnek, Acayip, Çirkin, Ders, Kötü
- Salkımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pörsümek
- Dertli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün, Hasta, Yanık, Yaralı
- Fitne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsizlik, Kargaşa, Kundak, Karışıklık, Bozut
- Cüsse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gövde, Yapı
- Gönenç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Refah, Rahatlık Ve Varlık İçinde Yaşama
- Tahmin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek, Ummak
- Nevale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azık
- Çığlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feryat, Figan, Acı, Bağırtı, Çığırtı, Vaveyla
- Müptelâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkün, Bağımlı, Tutkun, Âşık, Manyak, Meraklı, Vurgun
- Yön kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cihet, Cephe, Husus, İstikamet, Semt, Taraf, Veçhe, Yan
- Hoşlanmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buruşmak, Yermek
- Yıldızlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Duru
- Gönül Borcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Minnet, Şükran
- Maktu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesik, Kesin
- Tapasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıkaçsız
- Hayat Kadını kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fahişe
- Bölüştürme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taksim
- Sanık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zanlı, Günahkâr, Taksirkâr, Maznun
- Velespit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bisiklet
- Morfem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapıbirim
- Platform kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Düzlem, Seki, Düzlük, Temel, Ortam, Yükselti
- Bulunmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksilmek
- Halk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahali, El, Kamu, Folk
- Seyirtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşmak
- Hakkaniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hak, Adalet, Doğruluk, Nasfet
- Mustatil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikdörtgen
- Mucitlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılgıcılık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü