Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Parşömen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tirşe, Kâğıt
- Dokümantasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgeleme
- Afaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereksiz, Önemsiz, Hayali
- Ilıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaplıca, Çermik
- Amacıyla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçin
- Atasözü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darbımesel, Sav
- Primat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maymun
- Çıfıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenbaz
- Kuşkusuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elbette, Malum, Şüphesiz, Zahir
- Eğe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaburga, Dıh
- Nazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakış, Göz, Göz Değme
- Şüphecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkuculuk
- Sinirsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asabi
- Tahrip Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Yıkmak
- Kullanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalıştırmak, Yararlanmak, Almak, Değerlendirmek, Dökmek, Giymek, Harcamak, İçmek, İstismar Etmek, İşletmek, Sarf Etmek, Sömürmek, Takmak, Tutmak, Yönetmek
- Perhiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyet, Oruç
- Şırınga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğne, Enjektör
- Beytülmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devlet Hazinesi
- Plaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Plak
- Müşahede Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlemek, Tarassut Etmek
- Asil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylu, Vekil Olmayan, Necabetli
- Bölmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taksim Etmek, Pay Etmek, Üleştirmek, Bölüştürmek, Parçalamak, Dağıtmak, Ayırmak, Kesmek
- Problemli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sorunlu
- Verilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak
- Lahza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı An, Göz Kırpımı
- Obstrüksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önleme, Engelleme
- Kefil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zamin, Oğa
- Masum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçsuz, Günahsız, Saf, Temiz, Yazıksız, Küçük Çocuk
- Karakış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zemheri
- Şimşek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parıltı
- Kaynaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleşme, Sıkı Fıkı Olma, Kıpırdanma, Hareketlilik
- Amil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etken, Etmen, Sebep, Faktör
- Senlibenli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Samimi
- Şaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayral, Ayrık, Müstesna
- Ası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afiş
- Bağdarlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Program
- Çığırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çığlık, Yaygara
- Lakap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takma Ad, Müstear
- Uyku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düş, Gaflet
- Çökelek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katık, Kesik, İkşimik; Çökel, Tortu
- Selef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öncel
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü