Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Padişah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hükümdar, Sultan, Han, Hakan, Hünkâr
- Gerekseme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç
- Nostalji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmişseverlik, Gündedün, Eskiye Özlem, Eslem
- Şömine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buhari, Ocak
- Tezgâhtarlık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Methetmek
- Hapaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avuç
- Neoplazma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ur
- İdrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlayış, Erişme, Algı, Dimağ, Akıl Erdirme
- Beğenmemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yermek
- Macera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serüven, Sergüzeşt, Avantür
- Etkimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tesir Etmek
- Kabul Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaydolmak
- Oksit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pas
- Melanet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük Kötülük, İlenilecek İş
- Sarman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri, Büyük, Sarı Tüylü Kedi, Azman
- Mevki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orun, Devlet, Durum, Kat, Mahal, Makam, Mesnet, Rütbe, Sandalye, Yer, Konum
- Kamp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oba
- Gizci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaşıt, Casus
- Natuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylevci
- Mürgülemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuklamak
- Ali Tahsil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lisans, Yükseköğretim
- Kabiliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirayet, Kapasite, Yetenek, Beceri, Vasıf, Yetiklik
- Omurga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Temel, Amudu Kari
- Sakar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikkatsiz, Sarsak, Nakolay
- Mecaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişmece
- Tevil Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek
- Uzamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnmek
- Büyüyememek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küsmek
- Düzenlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tertip Etmek, Düzeltmek, Tanzim Etmek, Açmak, Dizmek, Hazırlamak, Yapmak, Düzen
Vermek
- Spesifik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgül
- Rençper kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiftçi, Irgat, Gündelikçi, Eğner, Tarım İşçisi
- Cerh Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaralamak
- Tezvirat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böhtan, İftira
- Sarfınazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayılmasa Da, Hesaba Katılmasa Bile
- Mukaddes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutsal, Veli
- İç Sürme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İshal
- Damga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşaret, Kaşe, Mühür, Nitelik, Nişan, Belirti, İz
- Sinyal Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korna Çalmak
- Mukavva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karton, Kapak
- Hamiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Not, Ek Cümle, Eklenti
- Viyolonist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kemancı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü