Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ortalama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vasat, Vasati, Yaklaşık
- Röportaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşüm, Mülakat, Söyleşi
- Kaynak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Bulak, Göz, Hazine, Kaynama, Kök, Memba, Menşe, Pınar, Kaynarca
- Çelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Badalak Vurmak, Çalmak, Engellemek
- Aynaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bataklık
- Porsiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kişilik
- Bina Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayamak, Kurmak, Yapmak
- Aktivist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkinci, Eylemci
- Haşiv kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doldurma
- Tanış Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanıştırmak
- Evlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varmak, İzdivaç Etmek
- Tekvin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşturma, Var Etme, Yaratma
- Çöküş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnhitat; Yıkılma
- Mukavele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antlaşma, Kontrat, Sözleşme, Konuşuk
- Popülarite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutulma
- Fısırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fısıltı
- Mevduat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emanet, Yatırım
- Kamineto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İspirtoluk
- Tahrik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürtmek, Kışkırtmak, Körüklemek
- Skandal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rezalet
- Huzur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinçlik, Karşı, Kat, Keyif, Makam, Ön, Rahat, Rahatlık, Sükûnet, Yamaç, Yan, Dirlik, Baş Dinçliği, Gönül Rahatlığı
- Kapris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçici, Düşüncesizce, Değişken İstek
- Cesaretli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Pek, Gözü Kara, Yürekli
- Redüksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirgeme
- Taşınmazlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emlak
- Çözümleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Analiz, Tahlil
- Öncelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lanse Etmek, Takdim Etmek
- Çadır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deri, Keçe, Çerge, Oba, Otağ
- Linolyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muşamba
- İşve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilve, Eda, Naz, Kırıtma
- Evveller kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden
- Yezne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damat, Enişte, Güvey
- Halisane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Samimi
- Eskimiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yırtık
- Kıyıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaddar
- Katmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eklemek, Beslemek, Karıştırmak, Koymak, Salmak, Ulamak, Vermek, İlave Etmek
- Büyüklenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibirlenmek, Gururlanmak, Böbürlenmek, Övünmek, Kabarmak, Lokalanmak, Tekebbürlenmek, Şişmek
- İleti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesaj
- Oynatım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vizyon
- Belirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muayyen, Belli, Makul
- Surat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Çehre, Sima, Somurtkanlık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü