Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mızrap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalgıç, Kemik, Maden, Tezene
- Hissedilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahsus
- Yandaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taraftar
- İş Kadını kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş Adamı
- Odbaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aile, Kodak
- Yülümek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıraş Etmek
- Helezon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Helis, Kıvrımlı, Yılankavi
- Türkolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türk Bilimci
- Sinyal Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korna Çalmak
- Çekidüzen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntizam, Nizam, Düzenlilik, Özen, İtina
- Mert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Er, Erkek, Harbi, Yiğit, Sözünün Eri
- Alemdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayraktar, Sancaktar, Önder
- Pertav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılma, Sıçrama, Hız
- Dilber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Alımlı
- Apse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıban, İltihap, İrin Birikimi
- Sülf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kükürt
- Aktarma Yapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakliyat Değişmek
- Ahiret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öbür Dünya, Öteki Dünya
- Müşir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterge, Mareşal
- Vasıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varan, Ulaşan, Birleşen
- Yakında kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçenlerde, Şimdi
- Ders kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi Verme İşi, Çimke, Öğüt, İbret, Öğretici İz, İhtar, Muhazara
- Habercilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhbar, Jurnal
- İbraz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaya Koyma, Gösterme
- Beraat Kazandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aklamak
- Akse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kriz
- Madara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü
- Örü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otlak
- Gidon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönelteç
- Saçak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Püskül
- Solgun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarı
- Hemreylik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanışma
- Redüktör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirgeç
- Peruka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takma Saç
- Mahiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aylık
- Bastırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğmak, Dikmek, Durdurmak, Gidermek, Gömmek, Kaplamak, Yenmek, Yırtmak
- Kara Yüzlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günahkâr, Suçlu
- Atmaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sapan
- Cürüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suç, Yanlışlık, Kusur, Hatadan Doğan Durum
- Santimantalite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtenlik
- Mütenakız Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatışmak, Çelişmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü