Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Müzayaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- İtimatsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvensizlik
- Doyunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doymak
- Tasarruf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biriktirim, Tutum, Kullanma Yetkisi, Para Biriktirme, Artırım
- Yan Yana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte
- Durdurma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevkif
- Lokanta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşçı, Aşhane, Restoran
- Bitirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatim, İkmal, Kat, Mezuniyet
- Yolculuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyahat, Gezi, Sefer, Yol
- Dayak Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaslamak
- Fezleke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hülasa, Özet
- Hedef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaç, Erek, Garaz, Gaye, Maksat, Uğur, Ülkü
- Kültürlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydın
- Tutulmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müptela
- Öznel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sübjektif
- Bodur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıknaz, Bacaksız, Bastıbacak, Bücür, Alçakboylu, Cırttan, Kısaboy
- Alıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlamak
- Binek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Binilen
- Fail kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eylemci, Günahkâr, Mukassır, Özne, Eden, Yapan, İşleyen
- Kedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göcen, Pisik, Pişik
- Açıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aleniyet, Uzaklık, Mesafe, Aydınlık, Çıplaklık, Genişlik, En, Mesafe, Sarahat, Vuzuh, Duruluk, Ara
- Kıpırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kımıldamak
- Çakılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabit
- Azalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üyelik
- Bindirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eklemek, Katmak
- Buhar Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybolmak, Yok Olmak
- Mahcur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısıtlanmış, Kısıtlı
- Sinirbilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nevroloji
- Affedilmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muaf
- Soğutkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğutucu
- Öğrenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bellemek, Yetişmek
- Raunt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devre, Etap
- Nüfus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahali, Kişi, Şenlik
- Vadeli Mevduat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vadeli Hesap
- Şeytani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeytanca
- İnceden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu
- Dudak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağız, Leb
- Bakmayarak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rağmen
- Bok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışkı, Tezek, Kaka, Sıçmık, Güç Durum, Hor Görülen, Tiksinilen
- Nekbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkünlük, Talihsizlik
- Mefsuh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü