Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mühürdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damgacı
- Yamyam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adamyiyen, Vahşi, Yabani
- Künde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Hile, Köstek, Oyun, Tuzak
- Tin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruh
- İntizar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Gözlemek
- Sosyalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumcu
- Hasis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Cimri, Değersiz, Eli Sıkı, Pinti, Alçak
- Denaet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçaklık
- Dedikodu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Laf, Lakırtı
- Eyvan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teras
- Sop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Klan, Soy
- Sinirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asabi, Huysuz, Gergin
- Iğrıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Yalan
- Karakter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ira, Mizaç, Seciye, Tabiat, Kişilik
- Risk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Riziko, Çekince, Hatar, Tehlike
- Başmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sermaye
- Fiyakalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cakalı
- Keşif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulma, Bulgu, Tahmin, Açma, Buluş
- Kozmogoni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evrenbilim
- Ukala kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgiç
- Oranlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesap, Kıyas, Tahmin
- Semi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşitme
- Rağbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, İlgi, İstek, İtibar, Beğeni, Beğenme
- Darmaduman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
- Göynük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanık
- Halk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahali, El, Kamu, Folk
- Vaaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğüt
- Tarh Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak
- Takatuka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Patırtı; Takoz; Kül Çanağı
- Güç Kuvvet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hâl
- İzdiham kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalabalık, Sıkışma, Yığılma
- Kavim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budun, Topluluk, Millet
- Gülmeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ciddi
- Kantitatif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Niceleyici
- Kısık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır
- Çocuk Yuvası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kreş
- Olamaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olanaksız, Gayri Mümkün
- Mübalağakâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartılı
- Muvafıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutabakat
- Kavis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yay, Eğmeç
- Bekletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü