Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Müessiriyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkinlik
- Bitmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamam
- Hışır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Sersem
- Vetire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreç
- Vefalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vefakâr
- Birlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahdaniyet, Vahdet, Bağlantı, Bağlılık, Bütün, Tek, Benzerlik, Cüzütam, Dernek
- Tarik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yol
- Koloni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sömürge, Müstemleke, Topluluk
- Baltalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabote Etmek
- Seyrüsefer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidişgeliş, Katnav, Trafik
- Bulunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Düşmek, Gezmek, Olmak, Yatmak
- Dükkâncı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satıcı, Bakkalcı, Esnaf
- Aybaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âdet
- Mesafe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklık, Ara, Aralık, Uzaklık
- Cümle Bilgisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz Dizimi
- Konservatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutaç, Tutucu
- Pilotluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçmanlık
- Alegori kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerine
- Kirman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hisar
- Zirzibil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöp, Süprüntü
- Rantabilite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Getirimlilik, Verimlilik, Kazançlılık
- Spesiyal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özel
- Toplanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecmu, Toplu
- Ketmenlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapalamak
- Yamaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yan, Bayır, Huzur, Kat, Ön, Yakın
- Okşamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzemek, Sevmek, Sıvamak, Sıvazlamak, Dövmek, Övmek
- Kavuşum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtima
- Anneanne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nine, Büyükanne
- Oku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davetiye
- Kötülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şer
- Moren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşlaşma
- Tashih Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek
- Yarıyıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sömestr, Sömestri, Sömestir, Dönem, Sömestre
- Sırf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalnız, Salt, Tamamıyla, Büsbütün, Ancak, Baştan Aşağıya Kadar
- Koz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceviz
- Aç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksul, Fakir, Parasız, Haris, Hevesli, Dilenci, Karnıboş, Kâsıp, Muhtaç, Sefil, Yalanaç, Yurtsuz
- Vıyıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vınlamak
- Bıdık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısa, Tıknaz
- Çalışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğraşma, Mesai, Gayret, Emek, Faaliyet, Himmet, İş
- Performans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başarım, Takat, Takat Sınırı
- Santralci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Santral
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü