Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mâni Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıkoymak, Engellemek, Önlemek
- Bildirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arz, Tebliğ
- Çizik Çekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizmek
- İntiba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlenim
- Eyvallah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüdahafız
- Yer Kabuğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeryüzü
- Amcazade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amcaoğlu
- Çağrıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mübaşir
- Şarj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolum, Yükleme
- Murakabe Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetlemek
- Pataklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döyeçlemek
- Keski kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırnak
- Medahil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelir
- Aht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ant
- Şuurlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilinçli
- İftihar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övünmek
- Zirai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarımsal
- Riziko kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Risk, Çekince
- Takipsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlemsizlik
- Komütatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevireç, Çevirici, Anahtar
- Bulaşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı, Geçici
- Bayat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kart
- Godoş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pezevenk
- Melisa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovan Otu, Oğul Otu
- Kronometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreölçer
- Güçsüzleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tükenmek
- Hoyrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lakayıt, Selikasız, Kaba, Kırıcı Ve Hırpalayıcı
- Muhavere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma
- Çevre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlem, Belde, Çember, Daire, Dolayı, Dünya, Etraf, Hava, Muhit, Ortalık, Ufuk
- Çenebaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalçene, Konuşkan, Lafçı, Boşboğaz, Nakkal
- Bati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Yavaş
- Sele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sepet
- İşare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İma, Telmih
- Bir Hayli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Epey, Hayli
- Müptela Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışmak, Düşmek
- Yakacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakıt, Mahrukat, Karaçıban, Odun, Kömür
- Pejmürde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Dağınık, Perişan, Yırtık, Eski Püskü
- Mukarenet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunluk
- İşitme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sema
- Yaraşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakışmak, Gitmek, Uymak
- Mitoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşeyli
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü