Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Madun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alt
- Hâsılat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelir, Kazanç, Ürün, Örüt
- Zakkum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağı Ağacı, Ağı Çiçeği
- Tesis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurma, Kuruluş, Kurum
- Düzeltici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Musahhih
- Salat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namaz
- Gazap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfke, Kızgınlık, Hiddet, Hınç, Hışım
- Atlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süvari
- Sakatlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hata, Kusur, Yanlış
- Yayım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşriyat, Neşir
- Kumanda Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetmek
- Rejim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Yol; Diyet
- Eli Sıkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pinti, Cimri, Hasis
- Maruza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tebliğ
- Çin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hıtay
- Sentez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileşim
- Oranlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesap, Kıyas, Tahmin
- İpucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, Delil, Emare, İz
- Absürt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçma, Anlamsız
- Sokmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saplamak, Tıkmak, Zehirlemek
- Harem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Karı
- Tapon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşağılık, Niteliği Düşük
- Esvap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giysi, Giyecek, Elbise
- Kışkırtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fitnekârlık Etmek, Körüklemek, Tahrik Etmek
- Işınım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Radyasyon
- İştah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeme İsteği; İstek, Arzu
- Yetişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Büyümek, Dayanmak, Erişmek, Gelişmek, Gitmek, İdare Etmek, Olmak, Öğrenmek, Takip Etmek, Ulaşmak, Uzanmak, Üremek, Varmak, Vasıl Olmak, Kafi Gelmek
- Teltik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hata, Yanlış
- Harp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenk, Savaş, Muharebe
- Endişeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygılı
- Gözetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korunmak, Bakmak, Beklemek, Himaye Etmek, Kayırmak, Kollamak, Korumak, Kovmak, Sakınmak, Özen Göstermek, Himaye Etmek, Müterakkip Olmak
- Dalavere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalga, Dolma, Dümen, Dolanla, Hileyle Gizlice Görülen Kötü İş, Sahtekarlık, Gizli Oyun
- Değinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunmak, Temas Etmek, İlişmek
- Başıboş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serbest, Hür, Kayıtsız, Avare
- Fikirleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasarlamak
- Umursamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemek, Meraklanmak
- Yoğalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Olmak, Telef Olmak
- Kanuncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanuni
- Hangar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çardak, Talvar, Sundurma
- İstikrah Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğrenmek, Tiksinmek
- Vantuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmen; Şişe
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü