Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Müneccim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıldızbilimci, Gökbilimci, Bilici, Falcı
- Halis Muhlis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz
- Yamamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yamalamak
- Yolmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak
- Hoş Söz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltifat
- Ege kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veli
- Yüklük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yük
- Hayat Dolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Neşeli
- Cangıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargaşa
- Budun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Millet, Ulus, Kavim
- Gezi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyahat, Teferrüç, Piknik
- Obur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğazlı
- Müştemilat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eklentiler
- Acımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acılaşmak, Yazığı Gelmek, Merhamet Etmek
- Garp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batı, Günindi
- Pranga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bukağı, Kandal, Zincir
- Laborant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneylikçi
- Delme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yelek
- Deterjan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çamaşır Tozu, Arıtıcı
- Eğilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönelme, Heves, Meyil, Nabız, Temayül
- Nasip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baht, Kısmet, Talih, Düşelik
- Muşmula kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döngel, Beşbıyık
- Mütehavvil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişken
- Telaffuz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
- Ağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zehir, Zıkkım
- Teveccüh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güler Yüz, Yakınlık Gösterme, Çevrilme, Yönelme, Sevgi, İlgi
- Düşmanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağılık, Adavet, Husumet
- Ulviyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yücelik
- Dağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Nişan
- Bile Bile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasten
- Gariplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuhaflık, Acayiplik, Elginlik, Kimsesizlik, Garabet
- Büyütücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüteç
- Göreceli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzafi, Nispi
- Teoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinbilim
- Sepetlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovmak
- Ulaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İletmek
- Kötü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Aşağı, Aşırı, Berbat, Çok, Döküntü, Duman, Fena, İbret, Kaba, Kaput, Kara, Kör, Melun, Nadan, Nahoş, Pis, Sıfır, Şer, Tehlikeli, Yaman, Yaş, Endişe Veren
- İştahsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğazsız
- Belirleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tayin, Tespit
- Başeğme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyun Eğme, Başeğim, İtaat, Teslimiyet
- Avutma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teselli
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü