Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mülteci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığınmacı, Sığınık, Sığınan
- Tecrübeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneyimli
- Zülfüyâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zülüf
- Yaya Kaldırımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırım
- Kitap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eser, Yapıt
- Yalpık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayvan
- Çeşm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz
- Mevki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orun, Devlet, Durum, Kat, Mahal, Makam, Mesnet, Rütbe, Sandalye, Yer, Konum
- Lafazan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze, Zevzek, Çaçaron
- Yanlışlıkla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilmeden, Kazara, Sehven
- Nezaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetme, Gözaltı, Bakanlık, Kontrol, Murakabe, Bakma, Görü, Manzara
- Dikilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Engellemek
- Cesametli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri, Kocaman
- Kırıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilvelenmek, Gamze Etmek, Kır Vermek, Naz Etmek
- İltihapsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yangısız
- Bröve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diploma, Şehadetname
- Orospuluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fahişelik
- Mülki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivil
- Azat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hür, Serbest, Başıboş, Özgür, Serazat
- Bigâne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgisiz, Aldırışsız, Yad, Yabancı
- Aidat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödenti, Kesenek
- Linet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İshal
- Şer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötülük, Fena, Kötü
- İffet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namus, Irz, Şeref
- Dürtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değmek, Dokunmak, Tahrik Etmek, Uyarmak
- Arada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bazen, Kimi Kez, Ara Sıra, Zaman Zaman, Seyrek Olarak
- Tahminen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşağı Yukarı, Kararlama, Yaklaşık
- Bulanık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donuk, Puslu, Dumanlı
- Monotonluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekdüzelik, Sıradanlık
- Gezelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezinmek
- Hırtapoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Sersem, Şaşkın
- Tab kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huy, Karakter, Mizaç, Tabiat
- Tamamlanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamam
- Kuvvet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilek, Cebir, Fer, Güç, Hâl, Ker, Mecal, Nüfuz, Şiddet, Takat, Zor, Yetke, Erk, Tahammül, Mukavemet
- Neşelendiren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şen
- Kargo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yük
- Senkronik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşanlı
- Zirizemin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bodrum
- Yırtıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahir, Vahşi, Müfteris
- Yardım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muavenet, Katkı, Destek, Etki, Bağış, İane, Kömek, Himmet, Lütuf, Medet, Muzaheret
- Taammüden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasten, Bile Bile, Tasarlayarak, Bilerek, İsteyerek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü