Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Müşteri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıcı, Alımcı, Haridar, Satın Alan
- Parıltılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıl Işıl
- Rençber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiftçi, Irgat, Gündelikçi, Eğner, Tarım İşçisi
- Kesenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aidat, İltizam
- Eğimli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyyal
- Teşebbüskâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteşebbis
- Kaygılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meraklı
- Soygun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurgun, Yağma
- Sıkılmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmaz, Yüzsüz
- Yitme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıp
- Lokal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerel, Sınırlı Bölge, Mahalli, Mevzii, Dernek Evi, Gece Kulübü
- Zeyil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ek, Katkı, Ulama
- Akaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su Yolu, Dren, Ark
- Eş Zaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Senkron
- İhsas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İma
- Yoldaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Dost, Eş, Yaren
- İfliç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Felç
- Antet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlık, Simge
- Cemil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel
- Ritim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenlilik, İttırat
- Bazen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimi Zaman, Arada Bir, Ara Sıra, Bazı, Kâh, Kimi
- Tarafından kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamanından, Aracılığıyla, Türünden, Çeşidinden
- Hazır Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetişmek
- Fışkırık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıskiye, Islık
- Yitirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybetmek, Kaybolmak
- Olgun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, Değmiş, Kâmil, Pişkin, Yetişmiş
- Maneviyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgüç, Moral
- Şimdilerde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bugünlerde
- Avadanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demirbaş
- Nas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnak
- Antoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçki
- Takipçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlemlilik
- Beşeriyetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsancıl
- Alp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğit, Er, Kahraman, Yürekli
- Verilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maruz
- Suni Saç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peruk
- Yol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklık, Çare, Sistem, Yolculuk, Defa, Erkân, Ezgi, Gaye, Hat, Hız, Kere, Kez, Maksat, Metot, Minval, Muamele, Reçete, Sefer, Sırat, Suret, Şekil, Tarz, Uğur, Usul, Vadi, Yöntem, Araç, Nizam, Tutum, Gidiş, Amaç
- Mütezayit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artan, Çoğalan
- Bahis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konu, Mevzu, Öcür, Söz, Laf
- Uygulanmaz Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalkmak
- Salıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak, Kıyaslamak, Mukayese Etmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü