Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kılıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak
- Tepir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elek
- Bohem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemez, Aldırışsız, Tasasız, Derbeder
- Yüce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulu, Büyük, Ulvi, Yüksek
- Ortaöğretim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lise
- Ortak Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katılmak
- Koltuklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kompliman
- Umacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öcü
- Göç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşınma, Nakil, Muhaceret, Hicret
- Tav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun Durum, Semizlik (Hayvanlarda), Kıvam
- Sabit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durağan, Durgun, Kesin, Oturaklı, Tutarlı, Tanıtlanmış
- Çizik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizilmiş, Çizgi
- Muarefe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanışma
- Üfürükçülük Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okumak
- Evveli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden
- Telif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derleme, Uzlaştırma, (Eser) Yazma
- Muhammedî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müslüman
- Sarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solgun, Soluk
- Görece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıl, İzafi
- Maskelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizlemek
- Pata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berabere Kalma
- Bankiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deniz Buzulu, Buzla, Aysfilt
- Yılışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaltaklanmak, Yüze Gülmek
- Sismik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depremsel
- Haset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanç, Kıskançlık, Günü, Çekememezlik
- Doyumluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağma
- Uğruna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçin
- İçsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Kuru
- Boğunuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donuk, Kapalı
- Kukla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelin
- Azap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Ezinç, Büyük Sıkıntı, Emge, Eza, Cefa, Eziyet, İşkence
- Tutulmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müptela
- Şöhretli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanınmış, Ünlü
- Kapatma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metres, Yama
- İçli Dışlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Senlibenli, Teklifsiz, Samimi
- Mahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Sanatkâr, Usta, Uzman, Yırtıcı, Eli Uz
- Trajedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Facia, Ağlatı
- İstihsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarma, Elde Etme; Üretim
- İnç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parmak
- Dilber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Alımlı
- Müsademe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Vuruşma
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü