Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kürdan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diş Çöpü
- Hasar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sur, Zarar, Ziyan
- Hariciye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış İşleri, Haricî İşler, Dışsal, Dış Hastalıklar
- Ecel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşamın Sonu, Ölüm Zamanı
- Abi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağabey, Aka
- İshal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürgün, İç Sürme, Ötürük, Amel
- Uyumsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağınık, Eğreti
- Koğuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovuk
- Yetişme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelme
- Kas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adale
- Esri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dumanlı, Sarhoş, Esrimiş, Mest
- Öğle Vakti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğle, Zeval Vakti, Öğleyin, Öğlende, Gün Ortası, Nısfınnehar, Günorta Çağı
- Ateist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrısız, Tanrıtanımaz
- Mihenk Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denektaşı, Mihenk
- Optimum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun Değer
- Gazanfer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğit
- Burhan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanıt; Belgit
- Mevkuf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutuklu
- Mecburi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorunlu
- Kareli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damalı, Damalı, Satrançlı
- Tenkit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştirme, Eleştiri, Noktalama
- Yüzyıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asır
- Tekerlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuvarlamak
- Böbür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibir, Leopar
- Kondüktör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beletçi
- Tutu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rehin, İpotek
- Çekilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azalmak, Katlanmak, Üstlenmek, Vazgeçmek, Yok Olmak
- Çarliston Marka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antika
- Konsulto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konsültasyon
- Tahdidat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınırlamalar, Kısıntılar
- İyilikçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayırhah, Hayırperver
- Temaşa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Seyretmek
- Fırlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılmak
- Artı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pozitif, Toplama İşareti, Zait, Fazlalık
- Binaen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanarak
- Lokalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böbürlenmek, Övünmek
- Taraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cephe, Cihet, Kanat, Nazır, Semt, Veçhe, Yaka, Yan, Yer, Yön, Yöre, Yüz, Taman, Bölge,
Bölüm, Kat
- Veba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolera
- Kabiliyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeteneksiz, Beceriksiz
- Mesaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber, İleti, Düşünce
- Yakasız Gömlek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kefen
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü