Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kösele Suratlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmaz
- Mutfak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşhane, Aş Damı, Aş Evi
- Gözü Sulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gevrek, Nazik Yürekli
- Sıfat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ön Ad, San, Bet, Keyfiyet, Yüz, Kılık
- Buruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büklüm, Diş Kamaştırıcı, Tosun, Fazla Kekre, Tadı Kekre Olan
- Nöbetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nokta
- Öteki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diğer, Diğeri, Öbür, Öbürü, Sair
- Faraş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakendaz, Turfanda
- Buzkaymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dondurma
- Ulema kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilginler, Bilimciler
- Köşegen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutur, Diyagonal
- Yalanlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekzip
- Pratik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlevsel, Kullanışlı, Tatbikî, Teamül, Uygulamalı, Ameliye, Tatbik
- Hengâme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Kavga, Patırtı, Velvele
- Boysuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıknaz, Bodur, Bacaksız, Bastıbacak
- Cenabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cünüp, Taharetsizlik
- Dinlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kulak Vermek, İşitmek, Söz Dinlemek, Uymak
- Donatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Sövmek, Süslemek, Teçhiz Etmek
- Anlatış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İfade
- Hükümran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Egemen
- Hadden Artık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı
- Viyaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağlamak, Çığırmak
- Azade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serbest, Özgür, Erkin, Başıboş, Bağımsız
- Orun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makam, Mesnet, Mevki, Mansıp
- Soyut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abstre, Mücerret
- Hemdert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dert Ortağı
- Baş Döndürücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı
- Yabancı Dil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çet El Dili
- Yer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin
- Bedbinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötümserlik
- Faik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstün, Yüksek
- Hicran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrılık, Ayrılma, Ayrılık Acısı
- Soysuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cibilliyetsiz, Alçak, Asılsız, Nesilsiz, Pespaye, Dejenere, Ahlaksız
- Sömestr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarıyıl
- Çağlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağlayan
- Laçkalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gevşemek, Bollaşmak, Bozulmak
- Şerefsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onursuz, Alçak
- Raunt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devre, Etap
- Ardıç Rakısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cin
- Vuzuh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklık, Aşikârlık, Aydınlık
- Radikal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökten, Köklü, Kesin, Köktenci
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü