Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Katolunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesilmek
- Renkküre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kromosfer
- Yavaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hızlı Olmayan, Ağır, Asta, Alçak, Hafif
- Bol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geniş, Çok, Bereketli, Ferah, İyi, Mebzul
- Vürut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelme
- Sahiplenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetmek, Korumak
- Huysuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Çakal, Geçimsiz, Suratsız, Şirret, Ters, Yaman, Yolagitmez
- Yöndemci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haydavcı, Sürücü, Şoför
- Muhasamat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmanlık
- Sıkıntısız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ak, Hafif
- Ayran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katık
- Teşrifat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Protokol
- Mermi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülle, Kurşun
- Köklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayarlamak
- Ruzname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündem
- Kılsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelek
- Devran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baht, Çağ, Dünya, Kader, Talih, Zaman, Yaşam Ve Evren
- Sahne Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görmek
- Kargımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlenmek, Lanet Etmek, Lanetlemek
- Bunalım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buhran, Kriz, Bunluk
- Davet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağırmak
- Arz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sunmak, Sunum, Bilgi Verme, Yeryüzü, Yerküre, Yer Yuvarlağı, Dünya, En, Maruzat, Yer
- Bir Tane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biricik, Yegâne
- Omuz Omuza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte
- Mescit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cami
- Sövme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalay, Küfür
- Yumuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görev, Memuriyet, Sefaret, Misyon
- Eşkâl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şekil, Biçim, Görünüş, Kılık
- Şefkatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevecen, Müşfik
- Öfke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ateş, Gazap, Hiddet, Hırs, Hışım, Sinir, Kızgınlık
- Bulucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâşif; Dedektör
- Gurup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batma, Batış
- Hayat Hikâyesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz Geçmiş
- Sabah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündüz, Sabahleyin, Seher, Yarın
- Dayamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söykemek, Ulaşmak, Uzatmak, Varmak, Vermek, Vurmak, Yaslamak
- Parça Pürçük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az
- Haşin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sert, Zahimli, Kinci, Katı, Gaddar, Berk, Kırıcı, Gönül Kırıcı
- Hayâsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmaz, Arlanmaz, Yüzsüz
- Algılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derk Etmek
- Tüketim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoğaltım, İstihlak
- Model kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzer, Biçim, Örnek, Sistem, Şekil
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü