Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kankızıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli
- Âdem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adam, İnsan, İnsanoğlu
- Yetişim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Formasyon
- Arka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geri, Art, Peş, Dal, Dayı, Dip, Ense, Torpil, Üst
- Nasılsa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elbette
- Sandalye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İskemle, Koltuk, Kürsü, Makam, Mevki, Orun
- Teavün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardımlaşma
- Cem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoğul, Çokluk
- Vazgeçilmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elzem
- Defin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömme
- Derebeylik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feodalite
- Primitif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkel
- Besin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gıda, Azık
- Diğeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkası, Öbürü, Öteki
- Dözmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katlanmak
- Yalkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birey, Fert; Kendi Başına, Münferit
- Çaça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abla, Mama
- Şimdice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halen
- Dekoratif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göstermelik
- Müfteri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karacı
- Yapabilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetişmek, Gücü Yetmek
- Tekebbür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalım, Gurur, Kurum
- Suçlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taksirat
- Ukala kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgiç
- Müşavere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstişare
- Cebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Silah, Zırh
- Alışılmadık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olağanüstü
- Öfkelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alevlenmek, Asabileşmek, Gayzlanmak, Gazaplanmak, Hiddetlenmek, Kızmak, Kudurmak, Sinirlenmek
- Bir Defa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hele
- Kızarmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kebap
- Elçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçi, Delege, Dünür, Görücü, Peygamber, Sefir, Yalvaç, Resul
- Mürai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkiyüzlü, Alabık
- Uçurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koparmak, Savurmak
- Akide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanç
- Yeksan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Düz, Eşit
- Salavat Parmağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşaret Parmağı
- Meddah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözçatar
- Ahşap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kereste, Tahta
- Hıyanet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hainlik, İhanet, Suistimal, Vefasızlık, Aldatma, Kötücülük
- Tastir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazmak
- Bağım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabiiyet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü