Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kan Basıncı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tansiyon
- Uydurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becermek, Bulmak, Elde Etmek, Sağlamak
- Azlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azınlık, Ekalliyet
- Ayal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karı, Eş
- Sergilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşhir Etmek, Nümayiş Ettirmek, Sergiye Koymak
- Trekking kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağ Yürüyüşü
- Nine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Babaanne, Büyük Anne, Büyükanne, Ebe, Nene
- Dayanıklı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak
- Herif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adam
- İtimat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvenmek
- Deşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delmek, Karıştırmak, Kazmak, Kurcalamak, Oymak
- Ağız Ağıza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamen
- Keşifçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulgucu
- Sökel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta, Malul, Güçsüz
- Rekor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı En Üst Derece
- Terslik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksilik
- Eşanlamlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamdaş, Sinonim, Eş Anlamlı
Doğrusu Eş Anlamlı şeklinde yazılır.
- Fışkırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feveran
- İlhak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlamak, Katmak
- Çalma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibrit, Makas
- Yeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cedit, Taze, Acar, Gıcır Gıcır, Henüz, Sıfır, Kullanılmamış, Nev
- Argaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atkı
- Emektar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski
- Çığlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feryat, Figan, Acı, Bağırtı, Çığırtı, Vaveyla
- Eğe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaburga, Dıh
- Savcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müddeiumumi
- Asılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı
- Tuğ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sorguç
- Tahassür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özleyiş, Özlem, Pıhtılaşma
- Nod kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumru
- Tezahürat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alkış, Gösteri, Tantana
- Belladon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzelavratotu
- Serüvenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maceraperest
- Likit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakit, Sıvı, Akışkan
- Suç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cürüm, Hata, Kabahat
- Döl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çocuk, Evlat, Nesil, Tohum, Yavru, Zürriyet
- Vurgun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âşık, Muhtekirlik, Müptela, Soygun, Spekülasyon, İhtikar, İnme
- Başat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hâkim, Dominant, Baskın
- Tanış Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanıştırmak
- Rezerv kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, İhtiyat, Yedek, Saklanmış, Biriktirilmiş, Henüz İşletilmemiş
- Abanozlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matlaşmak, Sertleşmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü