Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kalburüstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçkin, Değerli, Güzel, Seçme
- İrsiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtım, Veraset
- Maden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar, Metal, Mineral, Mızrap, Uyuşturucu
- Üstlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aba, Pardösü
- Kaplaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paketlemek
- Müvezzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağıtıcı
- Lira kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teklik
- İstikamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rota, Yön
- Fasile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Familya
- Vasıfsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Niteliksiz
- Gaf Yapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pot Kırmak
- Gerici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yobaz, İrticacı, Mürteci
- Mutabık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birge, Uygun, Yekdil, Uyumlu, Özdeş, Uyuşmuş, Uygun Olan
- Pat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yassı, Basık
- Asalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soyluluk, Asillik, Alicenaplık, Neciplik
- Becermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Uydurmak
- Endüksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümevarım
- Peyvent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşı
- Maliyetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerli
- Kaya Lifi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taş Pamuğu, Asbest
- İncitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıtmak, Batmak, Delmek, Kırmak, Rencide Etmek, Üzmek, Yaralamak
- Endikasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti
- Çekin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakın
- Başı Dumanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş
- Çin Gülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamelya
- Derlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplamak, Düzenlemek, Biriktirmek, Dermek, Tedvin Etmek
- Tem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tema, İzdem
- Mahsullü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Velut
- Fırlangıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırıldak, Topaç
- Eza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzme, Sıkıntı Verme, Cefa, Baskı, Zulüm
- İntibak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyma, Uyarlama
- Olabilir Ki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galiba
- Başkaldırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsyan, Ayaklanma, Kalkışma, Başkaldırma, Karşı Gelme, Kozgalan
- Döküm Yapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek
- Ummak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Demek, Sanmak, Ümit Etmek, Düşünmek, Tahmin Etmek, İhtimal Vermek
- Suhulet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşaklık, Kolaylık, Naziklik
- Dalga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alay, Gizli İş, Dalavere, Geçici Sevgili, Tolkun, Çalkantı, Dalgınlık, Macera
- Tomdaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Dost, Yoldaş
- Lehimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynakçı
- Cıncık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Züccaciye
- Yola Gitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü