Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kadran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçek
- Temkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınım, Ağırbaşlılık, Sakınma
- Damıtık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukattar
- Mektepli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okullu, Öğrenci
- Tümel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Külli
- Kura kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekiliş
- Kötücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hain
- Kıvırcık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ondüle, Kıvrık, Dalgalı, Cingelek, Kıvırcık marul, Kıvırcık Koyun
- Şehvet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kösnü
- Bir Nice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birçok
- Tescil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazma, Kütüğe Geçirme
- Fidyeinecat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fidye, Kurtulmalık
- Altın Varak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varak
- Dağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Nişan
- Dilbilgisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gramer
- Donatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Sövmek, Süslemek, Teçhiz Etmek
- Kaçırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak, Çalmak, Delirmek, Kaldırmak
- Batarya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pil
- Vaaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğüt
- Haddinden Fazla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı
- Otonomi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özerklik, Muhtariyet
- Kohumbazlık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayırmak
- Vukufsuzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisizlik
- Müessif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzücü, Acı, Acınacak
- Ezcümle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısaca, Başlıca, Belli Başlı Olarak, Esas Olarak; Örnek Olarak
- Dizmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıralamak, Hazırlamak
- Muayene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kontrol, Yoklama, Araştırma
- Afsun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyü, Sihir, Efsun, Füsun, Bağı
- İhracatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış satımcı
- Yelpik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nefes Darlığı, Astım
- Hisli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu
- Tavassut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aracılık, Ara Bulma, Araya Girme, Aracılık Etme
- Kaynatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak
- Yasak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasaklamak
- Agu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zehir
- Ünalgı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Radyo
- Meczup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deli, Sapık
- Zikrolunan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezkûr
- Eğlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak, Oyalamak, Durdurmak, Durdurmak; Avutmak
- Gammazlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çuğullamak, Kötülemek, Satkınlık Etmek
- Sekans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrım, Dizi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü