Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Jön kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genç
- Tebarüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirme
- Mülazım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teğmen
- Zarif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazik, İnce, Hoş, Albenili
- Acımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acılaşmak, Yazığı Gelmek, Merhamet Etmek
- Mazot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süt
- Kulumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Çıldırmak, Delirmek
- Erköyün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şımarık
- Sakınmadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pervasız
- Bildik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşina, Belet, Tanıdık, Tanış
- Tapalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıkaçlı
- Suçlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taksirat
- Elebaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkan, Çete başı, Kuldurbaşı, Sergerde
- Tarafından kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamanından, Aracılığıyla, Türünden, Çeşidinden
- Şapkalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vestiyer
- Bağlam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağ, Bent, Demet, Deste, Kelep
- İçerlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alınmak, Bozulmak, Kırılmak
- Kıtal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaş; Boğazlaşma, Vuruşma
- Gaddar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Cani, Hınzır, İnsafsız, Kıyıcı, Merhametsiz
- Sarsıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deprem, Titreme, Travma, Titreyiş
- Ahenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyum, Ezgi, Harmoni, Beste
- Müteferrik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağınık
- Anlaşılmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Muğlak, Tuhaf
- Eksantrik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıksı, Aykırı, Dışözdekli
- Yalavaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peygamber
- Perestiş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevmek
- An kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lahza, Kıpı, Zihin, Dakika, Fırsat, Enstantane
- Mısra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dize
- Üfürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esmek, Üflemek
- İştigal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğraş, Uğraşma, İlgilenme, Meşgul Olma, Çalışma
- İvinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hız, Sürat, Çabukluk
- Dideban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekçi, Gözcü, Nöbetçi
- Vızıldanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak, Yakınmak
- Terfi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükselme
- Kaos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışıklık, Kargaşa
- Galsame kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solungaç
- Mail kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğri, Eğik, Eğinik
- Cenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Çekişme, Kavga, Savaş, Uğraş
- Albalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vişne
- Elbir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardakçı
- Susmalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakkısükut, Sus Payı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü