Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Irakgörür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürbün, Teleskop
- Süst kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşuk
- Çatışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Kavga, Dek
- Bibi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hala
- Gözaltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezaret
- Bap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapı, Bölüm, Başlık, Konu, Husus, Mevzu
- İşaretleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmleme, İma
- Sezdirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hissettirmek
- Demir Rengi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gri
- Cerime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faul
- Gelgit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarma, Meddücezir
- Yüzlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaplamak
- Belirten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamlayan
- Hulasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özet, Kısaca, Kısacası, Fezleke, Sözün Kısası
- Zamanlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesaplamak, Nazara Almak
- Zafer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utku, Başarı, Yengi
- Mösyö kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bey, Bay
- Kor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dert, Sıkıntı, Üzüntü, Ateş, Köz
- Duraksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direkt, Oynak
- Teres kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pezevenk
- Çorak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimsiz, Kıraç, Kısır, Yoksul
- Malkıran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığır Vebası
- Mermi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülle, Kurşun
- Düğmelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İliklemek
- İllüzyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözbağı, Yanılsama
- Tor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Ağ, Çekingen, Ham, Toy, Utangaç, Yabani, Görgüsüz, Eğitilmemiş, Yabanıl
- Neve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Torun
- Kuramsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazari
- Tul Derecesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boylam
- Hücre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göze
- Noksanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiklik
- Cankurtaran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ambulans
- Boyun Borcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vecibe
- Mineral Suyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maden Suyu
- Zeamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tımar
- Ağ Tabaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Retina
- Siyahlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kararmak
- Şin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıp, Leke
- Biraz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azıcık, Çok Değil, Bir Parça, Bir Balaca, Bir Kadar
- Özenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özen
- Fırdolayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çepeçevre
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü