Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hırslı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlü, Fevri, Kızgın
- Pense kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısaç
- Yalnız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ancak, Sadece, Ama, Bir, Hemen, Sade, Salt, Tenha, Şu Kadar Ki
- Kıl Payı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neredeyse
- Yarışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rekabet Etmek
- Malkoç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıncılar Ocağının Başı
- Sofa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezinti, Hol
- Darülfünun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üniversite
- İktifa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanaatlenme, Kifayetlenme, Yetinme, Kanma
- Köşesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tunsuz
- Meşebeyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korucu
- Fosforlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Parlak
- İane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağış, Yardım
- Kaynaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleşmek, Sıkı Fıkı Olmak, Hareketlilik, Hareket Etmek
- Şapadanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Yarkurul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Encümen, Komisyon
- Varlıkbirliği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahdeti Vücut
- Çile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eza, Cefa, Azap, Zahmet, Bela, Dert, Gam, Kelep, Sıkıntı
- Siyahımsı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karamsı
- Tomruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şalban, Tir
- Silüet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gölge, Karaltı
- Çecik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çivi, Halka
- Cisim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Madde, Gövde, Beden, Vücut, Varlık
- Hak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adalet, Doğru, Doğruluk, Gerçek, Hukuk, Kazanç, Kazı, Pay, Tüze
- Mucize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tansık, Olağanüstü, Şaşırtıcı
- İçeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül, Hapishane, Yürek
- Tertip Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlamak, Sıralamak, Dizmek, Düzmek, Düzen Vermek, Düzenlemek
- Yatır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evliya, Türbe, Dede
- Abullabut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hantal, Kaba
- Uşak Saldırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşük, Kürtaj
- Şerha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilim, Parça, Yara
- Peçelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizlemek
- Düzmece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahte
- Sekil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seki
- Süzek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Filtre, Süzgeç
- Defnetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömmek, Toprağa Vermek
- Tahkik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soruşturma, İnceleme, Gerçekleme
- Yazıklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acınmak, Esef Etmek, Teessüf Etmek
- Müteaddit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birçok
- Çığıltılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cırtlak
- Emrivaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oldubitti, Olut
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü