Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Henüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şimdi, Az Önce, Daha, Hâlâ, Yeni
- Dikişçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terzi
- Ağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı File, Örgü, Şebeke, Tor, Tuzak
- Şairlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ozanlık
- Karakorku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Blöf
- Kellesinden Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Maksi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzun
- Larp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Tanınmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşhur, Şöhretli, Ünlü
- Bez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaput, Gudde
- Avans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öndelik, Öndün
- Alın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ön Yüz, Karşı
- Değişik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka, Çeşitli, Farklı, Değişmiş, Yedek
- Zayi Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybetmek, Yitirmek
- Taraça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seki, Teras, Açık Dam, Set
- Ehlidil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rint, Kalender, Gönül Eri
- Daktilograf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daktilo
- Tırsmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Korkmak, Ürkmek
- Münafıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinsilik
- Tulum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişman, Tombul, Tüp
- Eğitimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terbiyeci, Pedagog
- İstiare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğretileme, Ödünç
- Görmezliğe Vurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görmezlikten Gelmek
- Haberleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İletişim, Muhabere
- Ezme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahır
- Andırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalım
- Kocaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Hantal, İri, Koca
- Peylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ismarlamak, Sağlamak, Temin Etmek
- Lütufkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibar
- Can Sıkıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bunaltıcı, Boğucu
- Sıkıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasvet, Meşakkat, Ruhsal Yorgunluk, Sendrom, Cefa, Çile, Düşünce, Ezgi, Eziyet, Fırtına, Gaile, Hâl, Hüzün, Kahır, Kambur, Karanlık, Keder, Kor, Külfet, Mesele, Mihnet, Problem, Rahat, Sancı, Sorun, Usanç, Zaruret, Zehir, Zor, Tedirginlik, Eza
- Es kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıl; Duygu; Esenlik
- Sakınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkmak, Çekinmek, Esirgemek, Gözetmek, İhtiyat Etmek, Korumak
- Yenik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mağlup, Aşınmış
- Pitoresk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedizlik
- Kararsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekimser, Değişken, Karmakarışık, Mütereddit, Oynak, Düzensiz, İkircimli
- Çorak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimsiz, Kıraç, Kısır, Yoksul
- Hamarat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli
- İncelmemiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ham
- Epeyce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Epey
- Prese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkılmış
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü