Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Haç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Put
- İnat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnmek
- Sağılan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağmal
- Mülkiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyelik, El
- Batar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zatürre
- Kaybetme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenilgi
- Direnmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göğüslemek, Karşı Durmak, Üstelemek, Ayak Diremek, İnat Etmek, Israr Etmek, Taannüt Etmek
- Mezun Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak
- Akak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecra, Yatak
- Görüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fikir, Yargı
- Motivasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güdülenme, İsteklenme
- Hatar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Risk
- Muaşeret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görgü
- İbdai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgün
- Peklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnç, Kabız, İnkıbaz
- Uyanıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikkat, Teyakkuz
- Anakent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metropol, Büyük Şehir
- Vezinli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçülü
- Avlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakalamak, Tutmak, Kandırmak, Aldatmak
- Yakışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunluk, Yaraşma
- İşgal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engelleme, Oyalama; Tutma, Kaplama, Eli Altına Alma
- Blucin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kot
- Savtî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sesli
- Toplanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtima
- Vişne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Albalı
- Yenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşınmak, Bastırmak, Bozmak, Çommak, Ezmek, Haklamak, Kazanmak, Tutmak, Mağlup Etmek, Kemirilmek
- Püre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezme
- Papatya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çobanyastığı
- Ameliyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygulama, Operasyon, Eylem, Eylemler, İşlem
- Varis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mirasçı, Kalıtçı
- Apaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avuç
- Sabun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöven
- Engin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geniş, Vasi; Açık Deniz
- Devasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrice, Dev Gibi, Çok Büyük
- İbare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözce
- Kalitatif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Niteleyici
- Danışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müracaat, İstişare, Müzakere, Müşavere, Konuşma
- Kurtulma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Firar
- Kampüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşke
- Cır Cır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze, İshal
- Solmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak, Ölmek, Pörsümek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü