Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Gün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağ, Devir, Gündüz, Güneş, Sıra, Tarih, Zaman
- Müdafi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savunucu
- Terviç Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Desteklemek
- Sancı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- Göz Gezdirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz Atmak
- Cinsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cinsî
- Yalan Danışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palavra
- Çap Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basmak, Tabetmek, Yayımlamak
- Mızıka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bando; Ağız Armonikası
- Televizyoncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzleçmen
- Uğraşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Didişmek, Savaşmak
- Temrin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bacanma
- Semirtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek
- Sav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atasözü, Dava, Haber, İddia, Söz, Tez, Önerme, Müddea
- Maya Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatırım Yapmak
- Tespit Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirlemek, Saptamak, Vermek
- Erotik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kösnül, Erosal, Şehevi, Şehvani
- Ökçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taban, Topuk
- İşlem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ameliyat, İş, Muamele
- Ege kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veli
- Dert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Çile, Elem, Gaile, Hâl, Kambur, Kaygı, Keder, Kor, Sorun, Ur, Üzüntü, Yara, Süreğen Hastalık
- Ahkâm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yargı(lar), Karar(lar)
- Kıvançla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memnuniyetle
- Temkinsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınımsız
- Ozanca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şairane
- Uçmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek, Cennet, Kalkmak
- Zayiat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar, Ziyan, Kayıplar, Yitikler
- Ayrıcalıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmtiyazlı
- Vefalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vefakâr
- Redüksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirgeme
- Engebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıza, İniş Yokuş, Kabarık
- Sedimatolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tortulbilimsel
- Derun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül, İç, İçeri, Öz, Ruh, Yürek
- Ayak Tabanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aya
- Facia kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afet, Fecaat, Acıklı Olay, Bela; Trajedi, Drama, Ağlatı, Çok Acıklı Tiyatro Oyunu
- İçtenlikli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten, Samimi
- Çevren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufuk, Göz Erimi
- Seslenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hitap, Nida
- Dipdam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hapishane
- Cemal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzellik, Gökçenlik, Yüz Güzelliği
- Bekri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş, Ayyaş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü