Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Gücenmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırık
- Şey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Madde, Nesne, Zat, Nen
- Zeval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabahat, Öğle, Sorumluluk, Suç, Bozulma, Yıkım, Son, Düşkünlük, Yok Olma, Yok Edilme
- Memul Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Ummak
- Neşter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bisturi
- Rakam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayı, Miktar, Nicelik
- Polaroit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şipşak
- Sabun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöven
- Ezel Ebet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebediyen
- Santralci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Santral
- Gizlice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçak
- Müterakki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İleri, İlerici
- Bölüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büro, Çağ, Devir, Fasıl, Göz, Kesim, Kısım, Kol, Kürsü, Departman, Seksiyon
- Sövmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkışmak, Küfretmek, Okumak, Yermek
- Kafa İçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafatası
- Dinlenme Kampı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamp
- Gözlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Beklemek, Gözetlemek, İncelemek, İzlemek, Kollamak, Korumak, Müşahede Etmek, Tarassut Etmek, İntizar Etmek
- Yedinci Sanat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinema
- Çağa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bebek, Çocuk
- Temdit Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzatmak
- Enstantane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesit
- Gailesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinç
- Birkaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az, Az Sayıda, Çok Olmayan, Bir Niçe
- Mevkute kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Periyodik
- Densiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepsiz
- Tekrarlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mükerrer
- Radyo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinleç, Ünalgı, Işın Yayımı
- Dağıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üleştirmek, Bölmek, Tevzi Etmek, Pay etmek, Parçalamak, Feshetmek, Bozmak, Gidermek, İletmek, Lağvetmek, Neşretmek, Savurmak, Talan Etmek
- Pöçük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuyruk
- Canan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevgili
- Hayret Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşmak
- Tebrik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutlama
- Tenakuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelişki, Zıddiyet, Çelişme
- Kıkırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Konsonant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünsüz
- Şişkinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümsek
- Taksim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüştürme, Bölme
- Kovalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlemek, Koşmak, Kovmak, Takip Etmek
- Süsleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezhip
- Sekmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basamak, Tabure
- İftar Vakti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İftar
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü