Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Geçici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı, Eğreti, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Sari, Yaya, Yolcu
- Tiryaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımlı, Vazgeçemeyen
- Gönendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huzura Kavuşturmak, Sevindirmek
- Namussuzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Leke
- Cezaevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dam, Delik, Hapis, Hapishane, Kazamat, Mahpushane
- Satranç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahmat
- Ahenkli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyumlu
- Niyetlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasarlamak
- Namazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seccade
- Donsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serseri, Yoksul
- Öğreti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanç, Meslek, Mezhep, Doktrin
- Tecrit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalıtım, Yalıtım, İzolasyon, Soyutlama, Tekitme, Ayırma
- Molla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoca, İmam
- Sıvalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıvamak
- Düvel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yamuk, Şibih Mün Harif; Devletler
- Zaminlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kefalet
- Hulliyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takı
- Görenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Töre, Âdet, Görgü
- Rakım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükselti, Kot
- Serilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzanmak, Yayılmak
- Paçoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fahişe
- Kükremek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aslan, Bağırmak, Deniz, Şahlanmak, Taşmak
- Edepli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmalı, Utlu, Faziletli, İnce, Nazik, Uslu
- Fevkaladelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olağanüstülük
- Mümkün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabil, Muhtemel, Olabilir, Olası, Olanaklı
- Rıza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsteme, İstek, Onaşma, İzin, Olur
- Vasıfsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Niteliksiz
- Türbülans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burgaç
- Sınırlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirlemek, Hapsetmek, Kısıtlamak, Mahdutlaştırmak
- Hitap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seslenme, Müracaat, Aytama
- Linolyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muşamba
- Başlıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Gerçek
- İzlek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patika, Keçiyolu
- Yalın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sade, Alev, Basit, Bezeksiz, Çıplak, Dal, Düz, Süssüz, Burhan
- Mücre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahfaza
- Büyüteç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyütücü, Lup, Pertavsız
- Uygun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elverişli, İyi, Makul, Munis, Mutabık, Muvafık, Münasip, Müsait, Şayan, Şık, Tatminkâr, Usturuplu, Yarar, Yaraşıklı, Yerinde, Yakışır, Yaraşır, Uz, Yararlı
- Yaşasın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşa
- Mezelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çerezlik
- Kağnı Arabası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kağnı
- Himmet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayırmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü