Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Eğitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terbiye Vermek, Yetiştirmek, Terbiye Etmek
- Pürizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özleştirmenlik
- Yer Biçimleri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engebe
- Haklar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hukuk
- Kabul Töreni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Resepsiyon
- Özel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hususi, Mahsus, Şahsi, Zati
- Nedim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş
- El Uzluğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maharet
- Nemlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşarmak
- Nutuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma, Söylev, Söz
- Teşrikimesai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emektaşlık, İş Birliği
- Avare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serseri, Aylak, Başıboş, İşsiz, işsiz Güçsüz
- Maskaralık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soytarılık
- İnsiyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçgüdü
- Tesit Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutlamak
- Nam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ad, San, Ün
- Yaltak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, Şakşakçı, Yağcı
- Niteliksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Düz, Kepaze
- Kesenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aidat, İltizam
- Mürur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçme
- Kesinleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katileşmek
- Etkileme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tesir
- Ufaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bit
- Toreador kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğa Güreşçisi
- Yakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıtmak, Bestelemek, Dağlamak, Dökmek, Kavurmak, Mahvetmek, Tutuşturmak, Vurmak, Koymak, Sürmek
- Sınamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denemek, Tecrübe Etmek, Muayene Etmek, İmtihan Etmek
- Kesene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözleşme, Mukavele; Abone
- Yurttaşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vatandaşlık
- Ceza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eziyet, Müeyyide, Yaptırım
- Şayi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaygın
- Kavalye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş
- Yezit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hilekâr, Sahtekâr
- Saltık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salt, Mutlak; Azat, Hür
- Gaseyan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusmak
- Hallaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atımcı
- Çocuk Bilimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etfaliyat
- Ülke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devlet, Diyar, El, İklim, İl, Memleket, Mülk, Toprak, Yer
- Çaykara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Pınar, Göze
- Gözlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aynek
- Gönenç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Refah, Rahatlık Ve Varlık İçinde Yaşama
- Terbiye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitmek, Törpülemek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü