Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Emülsiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sütsü, Duyarkat
- Yakışıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münasebetsiz, Ekşi, Müstehcen
- Selinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufak Sel; Selin Yolu
- Muhtariyetlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özerk
- Uyuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yola Gitmek, İmtizaç Etmek, Mutabık Kalmak
- Güzün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonbaharda, Payizde
- Irganmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sallanmak
- Yağma Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağmalamak
- Uysal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimli, Yumuşak Başlı, İtaatli, Munis, Söze Bakan, Yumuşak, Yüzüyola
- Lağlağıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaklaban
- Tesit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutlama
- Arazi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Saha, Yer, Yeryüzü Parçası, Yerey, Toprak
- İnce İş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakış
- Vuzuh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklık, Aşikârlık, Aydınlık
- Akdarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cin Darısı, Cin Mısırı, Darı
- Fikir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Görüş, Kuruntu, Rey
- Darphane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Para Basılan Yer
- Cankulağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırdaş
- Çıkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bohça
- Arkasında Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlemek
- Şin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıp, Leke
- Yol Ayrıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatal
- Serdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkomutan, Başbuğ
- Telemetre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklıkölçer
- Pekiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sertleştirmek, Katılaştırmak, Sağlamlaştırmak, Beslemek, Sertleşmek, Tahkim Etmek
- Üsteleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Israr, Tekit
- Yarıyıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sömestr, Sömestri, Sömestir, Dönem, Sömestre
- Gözetim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Himaye, Nezaret
- Zevksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beğenisiz, Tatsız, Sıkıcı
- Geri Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaytarmak, İade Etmek
- Strüktür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapı
- Cevap Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanıtlamak
- Külfet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Zorluk, Yorgunluk, Büyük Masraf
- Ötümsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sert
- Ağızotu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yem
- Hastalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayrılanmak, Hasta Olmak
- Sefaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçilik, Elçilik
- Karısı Köylü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılıbık
- Muhacir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçmen
- Hilafsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkusuz
- Elbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elbette
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü